78 can kaybı, en az 4 bin yaralı, ülkede milli yas ve OHAL ilan edildi: Lübnan
Lübnan tarihine en büyük patlama olarak geçen, Başkent Beyrut'ta meydana gelen patlamada ilk belirlemelere göre en az 4 bin kişi yaralandı, 78 kişi hayatını kaybetti, şehirdeki hastanelerde yer kalmadı.
Ülkede dün meydana gelen patlama, Lübnan tarihinde ülkede gerçekleşen en büyük patlama olarak geçti.
Bugüne kadar ülkede meydana gelen en büyük patlama, eski Başbakan Refik el-Hariri ve 21 kişinin öldüğü patlama olarak kaydedilmişti.
Lübnan’ın resmi ajansı NNA’nın duyurduğu Beyrut Limanı’nda meydana gelen patlamada ilk belirlemelere göre 78 kişi hayatını kaybetti, patlamadan sonra en az 4 bin kişinin yaralandığı gelen haberler arasında. Patlamada hayatını kaybedenlerin arasında Hristiyan Ketaib Partisi Genel Sekreteri Nizar Necaryan da bulunuyor.
Ürdünlü deprem bilimciler tarafından patlamaya ilişkin yapılan açıklamada ‘’Beyrut'ta meydana gelen patlamanın, 4.5 büyüklüğünde bir deprem şiddetinde olduğu’’ değerlendirmesi yapıldı.
Beyrut’taki hastanelerde yer kalmamaması üzerine açıklama yapan Lübnan Sağlık Bakanı Hamad Hasan "Beyrut’taki hastaneler dolup taştı, yaralıların Beyrut dışındaki hastanelere götürülmesi gerekiyor" dedi. Bakan, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Katar’dan Beyrut’taki patlamada yaralananlar için tıbbi yardım sağlanmasını istediklerini, "Yardım uçağının ulaştırılması için Dünya Sağlık Örgütü ve sahra hastanelerinin açılması için Katar ile iletişim halinde" olduklarını açıkladı.
Katar Emiri Tamim Bin Hamad El Tani, Lübnan Sağlık Bakanı’nın çağrısı üzerine, ‘’Beyrut’taki patlamada yaralananlara ‘’acil tıbbi yardım’’sağlanması emrini verdiği bildirildi.
Lübnan Kızılhaç Örgütü yetkililerinden Georges Kettaneh, patlama nedeniyle çok sayıda kişinin ölü ve yüzlerce yaralı olduğunu belirterek rakamlar hakkında bilgi vermedi.
Lübnan Kızılhaç Örgütü, kendi bünyesinde ve ülkenin farklı bölgelerinde bulunan tüm ambulansların Beyrut'ta gönderildiğini duyurarak kan bağışı çağrısında bulundu. resmi bir açıklama yaparak, kan bağışı yapılması çağrısında bulundu.
Kızılhaç yetkilileri;
“Bütün pencere ve camlar yerle bir olduğu için camlara ihtiyaç var. Şehir neredeyse camsız, hastanelerde jeneratöre ihtiyaç var. Doktorlar hariç durumu acil olmayan hastaların şehir dışına çıkması''önerisinde bulundular.
Al Jazeera'nın Beyrut muhabirlerinin bildirdiğine göre, ambulanslar yaralıları hastanelere getirmeye devam ediyor, hastanelerde kaos ve karışıklık gözlemleniyor.
Patlamanın ardından ülke genelinde milli yas ilan edildi, başkent Beyrut’ta 2 hafta süresince yürürlükte olacak olağanüstü hal (OHAL) uygulanması kararlaştırıldı.
Lübnan’ın resmi haber ajansı NNA’nın ilk duyurduğu habere göre patlamanın nedeni, Beyrut Limanı'nda patlayıcı maddelerin bulunduğu 12 numaralı depoda yangın çıkması. Bazı kaynaklara göre ise DAEŞ tarafından Beyrut Limanı’na bombalı saldırı düzenlendiği yada sabotaj yapıldığı yönünde haberler var. Henüz Lübnan resmi makamlarından resmi bir açıklama yapılmadı.
Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Aun;
Patlamanın ardından gece saatlerinde hükümete bugün için acil toplanma çağrısında bulunarak; ‘’2750 tonluk amonyum nitratın güvenlik önlemleri olmaksızın 6 yıl bir depoda saklanmasının ‘’kabul edilemez’’ olduğunu, sorumluların en sert şekilde cezalandırılacağını’’ belirtti.
Lübnan Başbakanı Hasan Diab;
"Lübnan'da bugün yaşanan felaketin sorumlularından hesap sorulacak" ifadeleriyle patlamaya ilişkin açıklama yaptı.
Patlama nasıl meydana geldi?
Beyrut Limanı'nda patlayıcı maddelerin bulunduğu 12 numaralı depoda yangın çıkmasının ardından büyük bir patlama meydana geldi. Patlayıcıların da ateş almasıyla şiddetli patlama sesi başkent Beyrut’un banliyölerinden de duyuldu.
Patlamanın ardından itfaiye ekipleri ve helikopterler yangına müdahale etmek üzere kısa sürede olay yerine ulaştı.
Lübnan Emniyet Genel Müdürürlüğü’nden yapılan ilk açıklamada, ‘Patlamanın daha önce el konulan patlayıcıların tutulduğu bir depoda meydana geldiği’’ belirtildi.
Savunma Konseyi'nden yapılan açıklamada;
Cumhurbaşkanı Mişel Aun'ın öncülüğünde patlama nedeniyle yapılan toplantının ardından Konsey tarafından Beyrut'ta 18 Ağustos'a kadar 2 haftalık olağanüstü hal ilan edilmesine karar verildiği duyuruldu.
Konsey ayrıca; Lübnan Ordusu’nun, Beyrut'ta güvenliği sağlama görevini üstlenerek iç güvenlik güçleri, gümrükler, liman ve havalimanlarındaki silahlı güçler, silahlı koruma birlikleri ve itfaiyecilerin ordunun denetimine verilmesini kararlaştırdı. Yaralıların hastane masraflarının karşılanması için hastanelere fon tahsis edilmesi, Hayatını kaybedenlerin ailelerine tazminat ödenmesi, Patlamada buğday silolarının zarar görmesi nedeniyle buğday tedarikinde bulunulması, İthalat ve ihracat faaliyetinin devam etmesi için Trablus Limanı'nında gerekli hazırlıkların yapılarak hazır duruma getirilmesi, Patlama sonrası oluşan zararın tespit edilmesi için Lübnan Ordusu’yla koordine içinde Yüksek Yardım Komisyonu oluşturulması, Yüksek Yardım Komisyonu’nun patlama sonrasında evleri kullanılamayacak duruma gelen ailelere barınma imkanı sağlaması, Yabancı ülkelerden gelecek yardımlar için özel bir fon kurulmasına karar verilerek, Beyrut afet bölgesi ilan edildi.
Lübnan’ın eski Başbakanı Saad Hariri patlamanın ardından "Beyrut'u vuran fırtına yürek parçalayıcı ve herkesi, kendi halkıma yardım etmeye davet ediyorum. Kayıpların ölçeği tarif edilemeyecek kadar büyük" dedi. Patlamada Hariri’nin evi de hasar gördü.
Beyrut Valisi Mervan Abbud, olay yerinde incelemelerde bulunarak açıklama yaptı; ‘’Beyrut'un felaket bölgesi haline geldiğini ve hasarın çok büyük olduğunu’’ dile getirdi, patlamayı Hiroşima ve Nagazaki'ye benzetti.
Patlama nedeniyle bazı ülkelerden Lübnan makamlarına taziye dilekleri iletildi.
Dün meydana gelen patlamanın ardından açıklanan 78 ölü sayısı, en son yapılan açıklamayla hayatını kaybedenlerin sayısının 100 kişiye yükseldiği bilgisi verilerek güncellendi. Yetkililer ölü sayısının artmasından endişeli.