Atatürk Havalimanı'nından yeni Istanbul Havalimanı'na Sorunsuz Geçiş: ATCO Oktay Yurdakul ile Röportaj

Değerli meslektaşımla olan röportajımızın bu bölümünde kendisiyle İstanbul Atatürk Havalimanı'nın Hava Trafik Yönüyle, Yeni İstanbul Havalimanı'na taşınmasını konuştuk.

Oktay YURDAKUL, 23 yıldır hava trafik kontrolörü olarak görev yapmaktadır. Göreve ilk Esenboğa Havalimanı’nda yaklaşma ve saha kontrol biriminde, 17 yıldır ise Atatürk Havalimanı Yaklaşma Kontrol Birimi’nde mesleğini icra etmektedir.

Öncesi Oktay YURDAKUL, Ankara’ya geliş gidişlerinde Esenboğa Havalimanı kulesi ve uçakları görmekteydi. Havacılık sevdası, işte bu yıllarda yeşermiş ve hala artan bir oranda devam etmektedir.
Yurdakul, işini, ilk günkü gibi heyecanla ve sevgiyle yapmaktadır. Oktay YURDAKUL, aynı zamanda Türkiye Hava Trafik Kontrolörleri Derneği (TATCA) bünyesinde değişik zamanlarda görevler almış ve halen TATCA Genel Sekreteri olarak ülkesine, mesleğine ve meslektaşlarına büyük bir arzu ile hizmet vermeye devam etmektedir.

Değerli meslektaşımla olan röportajımızın bu bölümünde kendisiyle İstanbul Atatürk Havalimanı’nın Hava Trafik Yönüyle, Yeni İstanbul Havalimanı’na taşınmasını konuştuk.

Tüm meslektaşlarımızın okuması gerekli bir makale olduğunu düşünmekteyim. İşte Röportajımızın ayrıntıları..


Resim1 - soldan/sağa: Mehmet Ateş (DHMİ Genel Müdürü), Mehmet Cahit Turhan (Ulaştırma ve Altyapı Bakanı), Oktay Yurdakul, Ö.Fatih Sayan (Bakan Yrd), (2019)

İzzet DERKAN: İstanbul Atatürk Havalimanı sizin için ne ifade eder ?
 
Oktay YURDAKUL: İstanbul Atatürk Havalimanı’nın bir çok insanda ayrı yeri vardır. 107 yıldır havacılığa hizmeti olan bu güzel havalimanı bazen durak noktası, bazen kavuşmaların bazen de ayrılıkların yaşanmışlıkların yeridir. Her noktasında anıları vardır.

Türkiye’nin dünyaya açılan ilk kapısıdır. Kırılan rekorlar, acil inişlerle kurtulan hayatlar, kazalar, sevinçler, fuarlar ve daha acı tatlı yaşanmışlıklar…
 
İzzet DERKAN: İstanbul'un yeni havalimanına taşınması hava trafik kontrol açısından gerekli miydi?
 
Oktay YURDAKUL: İlk bakışta belki gereksiz gibi görünse de geleceğin tahmini sayılarına bakıldığında ihtiyaç olduğu aşikardır. Atatürk Havalimanı’nın zamanla şehir içinde kalması, gürültü ve araç trafiğinin de artması şehirde sıkıntıyı gündeme getirmiştir. İstanbul Havalimanı şu an dünyanın en büyük havalimanı özelliği ile Türkiye’nin dünya çapında bir vitrini durumundadır.

Hub özelliğini de eklediğimizde doğudan batıya, kuzeyden güneye ara bağlantı noktası olma yolunda emin adımlar ile ilerlemektedir. Her geçen gün artan trafik sayısına bakıldığında hava trafik kontrol sisteminin de böyle bir değişikliğe ihtiyacı olduğunu göstemektedir.
 
İzzet DERKAN: Ekipler öncesi nasıl bir hazırlık döneminden geçtiler?
 
Oktay YURDAKUL: İdare içerisinde oluşturulan çalışma grupları öncelikle hazırlıklara başladılar ve teorik yapılanmaya ağırlık verdiler. Teori ve simülatörlerimizde alınan eğitimlerle adım atıldı.

Eurocontrol Fransa tesislerinde Paris’te haftalık gelişmiş simülatör eğitimleri planlandı ve yapıldı. Devamında eğitimler Atatürk Havalimanı bünyesinde devam etti. Tüm hava trafik kontrolörlerimiz azimle ve büyük fedakarlıkla bu eğitim programlarına katıldılar.

Yurtdışı ve yurtiçi eğitimler, dosyalar dolusu dokümanlar, planlamalar ve yoğun geçen bir hazırlık sezonu yaşandı. Tüm hava trafik kontrolörlerimizin azimli ve kararlı duruşları sayesinde hatasız geçiş sağlandı.
 
İzzet DERKAN: Geçiş süresi ekipler yeterli oldu mu?
 
Oktay YURDAKUL: İstanbul hava sahası hiçbir zaman yeterli personele sahip olamadı. Bu belki sadece İstanbul’un değil ülkemizin sancılı sorunudur.

Hava trafik kontrolörlerinin yetişmesi ve tek başlarına mesleği icra etmelerinde zamana ihtiyaç vardır. Kurumumuzun konuya hassasiyet göstereceğini yıllar itibariyle gördük ve yine göreceğimizi düşünüyorum.

Geçişte personeli mağdur etmeden alınan önlemler sayesinde fazla sıkıntı yaşanmadı. Ancak ileriye bakıldığında artan trafik sayısının bu trafiği idare edecek hava trafik kontrolörü sayısına da ihtiyacı doğuracağını unutmamalıyız.
 
İzzet DERKAN: Geçiş süresinde ekipler sorunlar ile karşılaştı mı? Büyük geçiş kaç saat içerisinde sağlandı?
 
Oktay YURDAKUL: Taşınma 45 saat planlandı, ancak daha erken bitirildi. Bizlerin geçişinde trafik sayıları azaltıldı. Gün geçtikçe de sayılar normale dönmektedir.

Yakında tam kapasite çalışmaya başlayacağız. İlk saatlerde elbette muallakta kalınan konular oldu. En kısa sürede netlik kazandı ve alınan eğitimlerin, yığılan ve hala aralıklı yaptığımız toplantıların ve de ekiplerde görevli, bizlere geçişte yardımcı çalışma ekibi hava trafik kontrolörlerinin desteğiyle minimum sorunla üstesinden gelindi.


Resim2: Oktay Yurdakul

İzzet DERKAN : İstanbul Havalimanı ile Türk Hava Sahası'nda ne gibi değişikliler yaşandı?
 
Oktay YURDAKUL: Hava sahası yaklaşma çeşidi değişti. RNAV yollardan PMS sistemine dönüldü. Yollar ve noktalar çoğaldı.

Sadece İstanbul Havalimanı değil, İstanbul Atatürk Havalimanı, Sabiha Gökçen Havalimanı ve Tekirdağ Çorlu Atatürk Havaalanı yaklaşma chartları da değişti.

Usüllerde de değişiklikler yapıldı yeni kararlar alınarak düzen sağlandı. Paralel pist uygulamasına geçilmesi, yoğunluğun eritilmesinde ve düzenin hızlı ve emniyetli sağlanmasını gündeme getirdi.

Bu da hava sahasının tamamen yenilenmesine gidilmesi sonucunu doğurdu. Karışık görülse de düzenli bir akışla ortalama günlük 2500-3000 trafiğe çok rahat hizmet verilecektir.
 
İzzet DERKAN: Atatürk Havalimanı'ndan ayrılırken kendi adınıza ne hissetiniz?

Oktay YURDAKUL: Yaklaşma birimi olarak halen Atatürk Havalimanı Hava Trafik Merkezi’nde işimizin başındayız.

Kulede görevli arkadaşlarımızın büyük bir kısmı İstanbul Havalimanı yeni kulede çalışmaya başladılar. İlerde planlamada yaklaşma biriminin de İstanbul Havalimanı içerisinde yapılacak binada yer alacağı beklenmektedir.

Bizim dışımızda pek kimse kalmadı, terk edilmiş hayalet bir havalimanı gibi. Sosyal imkanlar kalmadı, hatta kısmi olarak kapanan bölümlerin de olması, eski yoğunluğu bize özletmeye başladı.

Kargo, hangar bakım trafikleri ve iş jeti trafiği devam etse de eski halinden hiç eser kalmadı…
 

İzzet DERKAN: Atatürk Havalimanı'nda hiç unutamadığınız bir anınızı bizimle paylaşır mısınız?
 
Oktay YURDAKUL: Geçirdiğim günler, aylar ve yıllar benim için ayrı ayrı değerdir. Acımızı sevincimizi paylaştık. Terör saldırıları, görmediğimiz uçaklar, sergiler, gösteriler, karşılamalar, her türlü hava şartları ve daha neler neler…  

Bana özeli ise evlenme teklifimi eşimin Atatürk Havalimanı’na inişi sırasında yapmış olmam. Uçağını benim çalıştığım güne ayarladım. Havada pilotlara durumu anlattım ve hava trafiği emniyetine zarar vermeden steril bir frekansa alıp teklifimi yaptım.

Ama başka bir yolcunun geldiğini eşimin adını tekrar söylememi istediler. Uçakta benzer isim ve soyada sahip 5 kişi varmış tesadüf. Sonra emin oldular ben yeniden evlenme teklifimi frekanstan ilettim.

Kendisi de 3 kez evet diyerek cevabını iletti. Uçak indi karşılamaya gittim ilk eşim çıktı kapıdan çiçeklerle karşılamıştım. Benim belki yaşadığım sayısız anıdan bana özelidir.

Halen çalışmakta olmaktan mutlu olduğum bu havalimanında devam etmeyi çok isterdim, ancak gelişen dünya ve teknoloji bazen duyguların da önüne geçilmesine neden olmaktadır. Tüm hava trafik kontrolörü meslektaşlarıma bu geçiş süresince ve sonrasında gösterdiğimiz başarılı çalışmalardan dolayı saygılarımı ve sevgilerimi sunuyorum.

Tüm uçucu ekiplerimize ve yolcularımıza emniyetli uçuşlar diliyorum. Biz hava trafik kontrolörleri;
Rahat, huzurlu ve emniyetli uçuşlar için varız....
 
Değerli meslektaşım Oktay YURDAKUL’a bu değerli röportaja katkılarından dolayı teşekkür ediyorum. Bilgi Paylaşınca Güzel....

Röportaj: İzzet DERKAN