İlki 11 Ekim’de gerçekleşen seçimde Kıbrıs Türk Halkı UBP adayı Sn.Ersin Tatar ve Bağımsız aday Mustafa Akıncı demişti.
18 Ekim’deki 2.Tur’da ise Kıbrıs Türk Halkı iradesini Sn. Ersin TATAR’dan yana kullandı.
İlk turda katılım oranı sandığa, %58 olarak yansımış ve bu seçim, KKTC seçim tarihinin en az katılım sağlanan seçimi olmuştu.
738 sandıktan çıkan 1.Tur sonuçlarına göre;
- Sn.Ersin TATAR %32.34 oranında, yani 35.825 oy almıştı,
- Sn.Mustafa AKINCI ise %29.84 oranında yani, 33.053 seçmenin oyunu almışlardı.
Salt çoğunluğun sağlanamadığı ilk turun ardından 2. Tur Cumhurbaşkanlığı seçimi 18 Ekim’de gerçekleşti. Sandıklar saat 18:00’de kapandı. 199 bin 29 seçmenden, 133 bin 953 seçmen sandığa gitti. Seçimde katılım, bu sefer artarak %67.30 oranında gerçekleşti.
Bu seçimde yaşanan en önemli ilk ise;
11 adayla en geniş katılımlı adaylarla gerçekleşen İLK seçim olmasıydı.
2. Tur’da;
Seçmen sayısı 72 artarak 199 bin 29 oldu. Bu seçmen kitlesi, seçmen olma yaşını doldurmaya hak kazanan genç seçmenlerdi.
18 Ekim’de ilk iki sırayı oluşturan adaylar Ulusal Birlik Partisi (UBP) adayı Sn.Ersin TATAR ve Bağımsız aday Mustafa AKINCI yarıştı. Gerek 1. ve gerekse 2. Tur seçim sürecinde hem gerilim, hem de çatışma yaşandı.
Siyasi açıklamalar yüzünden halk ikiye bölündü ve kutuplaşma meydana geldi. Uzlaşı kültürü kaybedildi. Çözüm isteyen federalciler, ve çözümü farklı bir model altında sınıflandıran kitleler şeklinde halk kutuplaştı.
Hatta daha da ileri gidilerek Kıbrıslı, Türkiyeli ayrımına gidilen söylemler de maalesef seçime yansıtılmıştır.
Özlenen aslında UZLAŞI, DİYALOG ve SAYGI KÜLTÜRÜ idi. Ancak maalesef bunu bu seçimde göremedik. Bir takım çıkar, rant ilişkileri maalesef halkın huzurunu bozarak, ayrışmaya ve halk arasında kutuplaşmaya sebebiyet verdi.
2.turun sonucu etkileyen başka etmenlerin de olduğunu göz ardı etmememiz gerekmektedir!
Özellikle Akdeniz’de hidrokarbon arayışları, yine Akdeniz’de son zamanlarda Rum Münhasır Ekonomik Bölgesi (MEB), 1 ve 2. Parselde çok uluslu gerçekleşen tatbikatlar (Nemesis 2020-15 Ekim) ve ilk turun hemen ertesinde Derinya sınır kapısında, Rumların hem KKTC hem de Türkiye aleyhinde gerçekleştirmiş olduğu eylemler gibi..
Tümünü düşündüğümüzde bunlar seçim iradesi olarak farklı şekilde sandığa yanmıştır.
Kutuplaşma iki şekilde gerçekleşmiştir:
- Çözümü federal bir çatı altında gören seçmenler ve
- Çözümü federal yapının dışında Avrupa Birliği (AB) çatısı altında iki ayrı devlet modelinde gören seçmenler.
Seçim propagandalarının öne çıkan bu kalıpları özellikle üzerinde kurulmuştur. Dolayısıyla adaylar bu vizyon üzerinden seçmenine seslenmiştir. Hatta Kıbrıslı ve Türkiyeli ayrımı, çözümü isteyen, çözümü istemeyen, iradesi olan ve iradesi olmayan kavramlar olarak tümü bu seçim sürecinde görülmüştür. Sosyal medya hesaplarında çatışmaların da olduğu gözlemlenmiştir.
Adaylardan biri çözümün sadece Federal bir yapı altında mümkün olacağını söylerken, öteki ise Federal çözüm hükmünün artık yitirildiğinin ve çözümün ancak Federal bir yapı dışında gerçekleşebileceğini söylemekteydi. Seçmenin oyu ise anlatılanların ışığında 2 farklı şekilde sandığa yansımıştır.
Bilindiği gibi;
2002 Referandumu’nda, Avrupa Birliği (AB) Kıbrıs Türk Halkı’na vermiş olduğu vaatleri yerine getirmemiştir ve bu bağlamda da AB’ye güven yitirilmişti.
Yine;
2017 Carns Montana’da yaşanan hayal kırıklığı ve yıllarca Rumların anlaşmaz tutumu da yine seçmenin kararları üzerinde etkili olmuştur.
Ayrışmış yapı ve siyasi söylemler yüzünden halk birbiriyle çatışma safhasına girmiş, bu süreç içerisinde de KAMPLAŞMA ve KUTUPLAŞMA meydana gelmiştir.
Tüm söylemler hem bütünleştirici hem de çatışma ortamından çok, uzlaştırıcı yönde olmalıydı.
4.Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, 45 yıl Kıbrıs siyasetine, Belediye Başkanı, Milletvekili ve Cumhurbaşkanı olarak hizmet vermiştir.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı seçiminin sonucunda, halktan %51.74 oy oranıyla 67 bin 385 oy alan, Sn.Ersin TATAR Kuzey Kıbrıs’ın 5.Cumhurbaşkanı oldu.
Sonuç olarak;
Halk barıştan önce, kendi iç dinamiklari ile barışık olmayı bilmelidir. Çıkar ve rant uğruna kalpler, yürekler kırılmamalıdır. Kardeş, yeğen, arkadaş kavga etmemelidir. Küçük bir toplumun kutuplaşma yerine, barış içinde yaşamaya ihtiyacı vardır.
Çözüm önerileri en güzel dille birbirini kırmadan, birbirini kucaklayan mesajlar olarak verilmelidir.
Seçim sonucunun hayırlara vesile olmasını dilerim...
Saygılarımla,
İzzet DERKAN
İzzetderkan.com
Kaynaklar: Diyaloggazetesi, Fileleftheros gazetesi, izzetderkan, KKTC Mahkemler, MSMwire, Yüksek Seçim Kurulu
YORUMLAR