Trump yönetimi, İran’a yönelik yaptırımlardan muaf tutulan, Türkiye’nin de dahil olduğu 8 ülkeye ek muafiyet süresi tanınmayacağını açıkladı.
2 Mayıs’19 itibariyle uygulamaya konulacak olan karar, 180 gün yürürlükte olacak.
Kısaca ABD’nin İran’a yaptırım süreci;
2015 yılında Obama yönetimi ve P5+1 ülkeleriyle – İran arasında imzalan anlaşmayla, Tahran yönetimi ülkesine uygulanan uluslararası yatırımların kaldırılması şartıyla ABD ve P5+1 ülkelerinin anlaşma şartlarını kabul etmişti.
Trump’ın yönetimi devralmasıyla, ABD Hazine Bakanlığı tarafından İran’a ilk yaptırım paketi 07 Ağustos 2018’de başlatıldı. Aynı Bakanlık kararıyla 05 Kasım 2018'de İran’a ikinci yaptırım paketi kararı alındı.
İran yaptırımlarının sebebi;
ABD’de Trump yönetiminin iktidara gelmesiyle, Başkan Obama döneminde İran'la yapılan ‘’nükleer anlaşma’’ tek taraflı fes edildi, anlaşma yürürlükten kaldırıldı.
ABD Hazine Bakanlığı 2015’de Barack Obama yönetiminin yaptığı ‘’nükleer anlaşmayla’’ yürürlükten kaldırılan tüm yaptırımları tekrar devreye aldı.
Trump yönetimince alınan yaptırım kararlarının ilk dalgası 2018 yılının 07 Ağustos tarihinde ikinci dalgası da 05 Kasım’da yürürlüğe girerek uygulandı.
Türkiye’yi nasıl etkiledi?
2018 yılında Beyaz Saray Yönetimi tarafından İran’a yönelik yaptırım kararlarında 8 ülke muaf tutuldu. Muaf tutulan ülkeler arasında Türkiye de bulunuyordu.
İran’a yönelik yaptırım paketinde, Türkiye de dahil 8 ülkeye İran'a petrol ithalatı konusunda 180 gün muafiyet tanınmıştı. Muafiyet sebebiyle Türkiye etkilenmemişti.
Beyaz Saray’dan yapılan en son açıklamada 2 Mayıs 2019’dan itibaren 8 ülkenin İran'a yönelik yaptırımlardan muaf tutulmasına son verme kararı verildiği bildirildi, bu ülkeler arasında Türkiye de bulunuyor.
Trump yönetiminin İran’la yapılan anlaşmayı tek taraflı fes etmesinin ve yaptırımların sebebi?
Trump başkanlık seçimi kampanyası döneminde nükleer anlaşmadan çekileceğini vaad etmişti. Seçimi kazanarak başkanlık görevini devralmasının ardından;
- “İran’la yapılan felaket anlaşmadan çekileceğim” demiş,
- Obama döneminde yapılan anlaşmayı ‘’esastan sakat” olarak nitelendirmişti
- Anlaşmanın kötü bir anlaşma olduğunu dile getirerek,
- Yaptırımların gerekçesi olarak, İran’ın bölgedeki hamlelerini kısıtlamaması, füze denemeleri sürdürmesi gibi sebepler göstermişti.
Sonuç olarak, 2018’in 07 Ağustos ve 05 Kasım tarihlerinde İran’a yönelik iki yaptırım paketi yürürlüğe konulmuştu.
Beyaz Saray tarafından yapılan son açıklamada; Türkiye’nin içinde yer aldığı, İran yaptırımlarından muaf tutulan 8 ülkeye ek süre tanınmayacağını, 2 Mayıs'tan itibaren bu ülkeleri muaf tutmaya son verileceğini bildirildi.
- ABD’nin, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile ‘’İran petrolünün artık küresel pazarda olmayacağı için, küresel pazarın talebinin tamamının bu iki ülke tarafından karşılanacağı, zamanında gerekli adımları atacakları, talebin karşılanması konusunun garanti verdikleri konularında anlaşma sağlandığı açıklandı.
ABD Dışişleri Bakanı Pompeo ise; kararın amacının İran'dan petrol alımını sıfıra düşürmek olduğunu vurguladı.
- ABD’nin yaptırım kararlarından önce İran'ın yıllık petrol gelirlerinin 50 milyar doların üzerinde olduğunu hatırlatarak,
- Hedefimiz belli. Yasadışı rejimi yıllardır Ortadoğu'yu istikrarsızlaştırmak için kullandığı kaynaklardan mahrum bırakmak,
- İran'ı normal bir ülke gibi davranmaya teşvik etmek,
- Amacımız ülkelerin İran petrolü almasını tamamen durdurmak,
- İran’dan petrol alımının küresel pazarda sıfıra düşürmek,
- Bu sayede rejimi ana gelir kaynağından mahrum bırakmaktır, dedi.
2 Mayıs'tan itibaren 8 ülkenin İran'a yönelik yaptırımlardan muaf tutulmasına son verilecek ülkeler;
- Çin,
- Hindistan,
- Japonya,
- Güney Kore,
- Tayvan,
- Türkiye,
- İtalya ve
- Yunanistan
Bu kararla 2 Mayıs 2019 itibariyle 180 günlüğüne; 'ABD'nin İran'dan petrol alımına yaptırım getiren kararından muaf tutulan ‘’Çin, Hindistan, Japonya, Güney Kore, Tayvan, Türkiye, İtalya ve Yunanistan'ın’’ muafiyetleri sona ermiş oldu.
Kısaca Barack Obama döneminde İran’la yapılan Nükleer Anlaşma;
2015 yılında Obama yönetimi P5+1 ülkeleriyle – İran arasında yapılan anlaşmayla İran, ülkesine yönelik uluslararası yaptırımların kaldırılması şartıyla, dünya genelinde tartışmalı olan, nükleer faaliyetlerini sınırlandırmayı kabul etti. Anlaşma ABD, P5+1 ülkeleri ve İran arasında imzalandı.
2015 yılındaki anlaşmada bulunan P5+1 (BM Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesi)
- ABD,
- Çin,
- Rusya,
- Fransa
- İngiltere ve
- Almanya.
İmzalanan anlaşmayla Tahran Yönetimi;
- Ülkesine uygulanan uluslararası yaptırımların kaldırılması karşılığında tartışmalı nükleer faaliyetlerini sınırlandırmayı kabul etti,
- BM’nin Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun askeri üslerine “kontrollü girişine” izin vermeyi kabul etti.
Anlaşma sürecinde; P5+1 ülkelerinin en önemli talebi, İran’da şüpheli nükleer etkinlik olduğu düşünülen üslere giriş şartıydı. Tahran Yönetimi’nin en büyük çekincesi ve kaygısı ise, bu denetimlerin İran’ın askeri sırlarını ifşa edecek casusluk faaliyetlerine dönüşmesiydi.
Görüşmeler sonucu sağlanan Kapsamlı Müşterek Eylem Planı Anlaşması’yla;
- Tahran yönetimi BM’ye ‘’ İran’ın giriş izni taleplerine itiraz etme hakkı şartıyla’’ kapsamlı denetim izni verdi.
- İran, uranyum zenginleştirmede kullanacağı santifrüj sayısını, 1/3 oranında azalmayı,
- Ülkesindeki zenginleştirilmiş uranyumunun %98’ini İran dışına göndermeyi,
- Plütonyum üretim reaktörünü çimentoyla doldurmayı kabul etti.
Anlaşmada Tahran Yönetimi'ne; anlaşma itibariyle ilk 10 yıl zenginleştirilmiş uranyum biriktirmeme koşuluyla, uranyumla ilgili araştırma ve geliştirme izni verilmişti.
Beyaz Saray’ın yaptığı son açıklamaların ardından:
Başbakan Benyamin Netanyahu, ‘’İran’ın terörist rejimi üzerindeki baskıyı artırması bakımından bir hayli önemli olduğunu belirtti. İran’ın saldırganlığına karşılık ABD’nin kararlılığını destekliyoruz, bunu durdurmanın doğru yolu bu” dedi. ABD’nin kararına ilişkin ilk destek açıklaması İsrail'den geldi.
Suudi Arabistan Enerji Bakanı Halid El-Fali; Ülkesinin küresel pazarda tüketicilere yeterli petrol arzının sağlanmasını garanti altına alacaklarını duyurdu. Önümüzdeki birkaç hafta içinde, diğer üreticilerle yakın işbirliğine gideceklerini açıkladı. Bakan El- Falih, küresel petrol piyasasının dengesinin dışına çıkılmasına izin vermeyeceklerini vurguladı.
YORUMLAR